Şimdi Kayıt Ol

Oturum aç

Şifremi Unuttum

Şifrenizi mi kaybettiniz? Lütfen e-posta adresinizi girin. Bir bağlantı alacaksınız ve e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturacaksınız.

3+3 = ? ( 6 )

Soru ekle

Bir soru sormak için giriş yapmalısınız.

Oturum aç

Şimdi Kayıt Ol

Sitemize kayıt olarak daha verimli kullanabilirsiniz.

Annelik / Delilik

Annelik / Delilik annelikse annelik yahuu 🙂

Hayatta hiç kimseyi çocuğum kadar sevmedim. Bebekken sevimli diye sanıyordum. Değilmiş. Belki de en çok kendini sevmekle ilgili? Çocuğunu hayatın tek anlamı yapanları hiç anlamadım fakat. Çocuğuyla meşgul olmak dışında hayatta başka hiçbir şeyden tat almayanları. Anlamak bana mı düşer?

Şahsen ben annelik ukalalıkları yapanlardan hoşlanmıyorum ve diğer ukalalıklardan pek farkını göremiyorum.

Çok dahice bir tespit değil ama roller değil, onları oynayanın kim olduğu belirleyici.

Başına geleni samimiyetle paylaşandan kimseye zarar gelmez ama deneyimlediği bir şeyi başka türlü yaşantılar yokmuşçasına hatta olamazmışçasına dayatanlara uyuz olabiliriz bence.

Gelelim bana, elbette her fani gibi az çok bir ideal vardı gönlümde, nefret ettiğim bazı şeyleri çocuğuma hiç yapmayacaktım, mesela asla zorla yediren annelerden olmayacaktım, olmadım. Ama o yine de az yiyen bir çocuk oldu. Ukalalık yapma fırsatı bulamadım. Ev yoğurdu da yapmadım hiç. Brokoliyi sevdirdim ama zeytinyağı ve bol limonla. Biraz da böyle bir beceremediğin şeye bir başka teselli bulma antrenmanı oldu bana annelik.

Annelik / Delilik

Sonra mesela ödül-ceza hadisesini asla doğru bulmadım ve evimizde hiç uygulanmadı. Ama o bizimle şartlı şurtlu konuşup bol cezalar vermeye kalkıştı erken yaşlardan itibaren! Böylece çocuğu sadece ebeveynlerinin büyütmediğini anladım. İşte bu çok şaşırtıcıydı. Zaten öğrenmenin yarısını şaşırmak oluşturuyor. Panik denen şeyi o söz konusu olduğunda rafa kaldırmak mesela çok enteresan. Alnındaki derin kesiden akan kanı görünce bayılma lüksün olmayıp pamuğu bastırdığın gibi hastanenin yolunu tutmak…

Sonra sanki bunca yıl benzer olaylarda telaşını bastırmaya çalışan sen olmamışsın gibi karşına geçip “Anne bak okulda bir çocuk yanlışlıkla suratıma bir şey sıktı ama korkma tamam mı?” demesi yok mu. Atlattığı tehlikelerin daha ne gibileriyle karşılaşacağını düşündürtmesi bir tür meslek hastalığı gibi. Ha bu arada bu kadar kaygı da bir yetersizlik ve onunla mücadeleyi öğrenmek de senin sorumluluğun.

Bir parantez, az ama öz yiyen, tat duyusu gelişmiş, lezzet konusunda yorumları olan bir çocuk kendisi. Okuyana şaşırtıcı geldi mi bilemiyorum. Beslenme en sorunlu konusu bu işlerin. Korumak gerekliydi mesela zehirli maddelerden. Cips kola filan. Fakat korumanın da sağlığa zararlı olduğunu fark etmemle her şey başa sardı. Çocuğun bu koruma çabasına ne karşılık vereceğini de hesap etmek gerekliydi çünkü. Arkadaşları yerken öyle bakmasını mesela. “Mümkün oldukça” zehirlememeye döndü artık olay. Hiç de kolay değil o “eser miktarı” tutturmak. Ev içi paradigma savaşlarına yol açması da cabası.

Annelik / Delilik Mi?

Annelik / Delilik Mi?

 

Anne oldum olalı bazı şeyler hiç tahmin ettiğim gibi gitmedi yani, bazılarında beklenen sonucu alamasam da mutlu oldum, bazılarındaysa kendimin sandığım gibi biri olmadığımı anladım.. Bu iş gerçekten zordu.  Beceremediğim şeyler için “Aman ben de böyleyim, tek bir doğru annelik mi var sanki?” demeyi çok isterdim ama “Eksik mi yaptım, fazla mı?” diye düşünmeden geçen günüm çok az. Bir arkadaşım mükemmel olma isteğini bastıramadığımızı söylemişti. Banaysa mükemmel olma arzusuyla hatalarını bağışlayamamak çok benziyor gibi geldi. Kendini bağışlamayı bilmemek daha doğrusu. Hata yapma lüksünden mahrum kalmışlık belki. Annelik bahsini aşan yerlerden biri de burası işte tabi.

Bu arada çok iyi ama gerçekten çok iyi yaptığım tonlarca şey de var, anlatsam ders olarak okutulur o derece, kesmiyor tabii o ayrı. İçimi pır pır ettiren anlarla yetiniyorum işte, kimden kaçıyorsak artık gizli saklı cips yiyip tv izlemek..

Benim için çok sade bir şey değil kısaca annelik. Burun sürtmesi, böbürlenme bir arada hep, en büyük korkuyla en büyük mutluluk el ele dolaşıyor durmadan. Çok şey öğrendim velhasıl, çok şeyler birikti, paha biçilmez anılarımız var anlatmakla bitmez. Benim çocuğum olmasa da onu çok severdim, o kadar içten, iyi kalpli ve eğlenceli bir varlık ki annesi olduğum için çok şanslıyım. Tanıyan herkesin gönlünde yer eden bir çocuk oldu, çok yıldızı şirin. Onun için yapacağım her övgü eninde sonunda güzelleme ama buna da engel olamıyorsun ve işin kötüsü engel olmak istemiyorsun.

Son olarak iyi bir haberim var, insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş!

*Bir küçük not, “oyuncağım” gibi gelse de “kızım” yerine “çocuğum” sözcüğünü tercih ettim ama metni psiko analitik yorumlardan mahrum bırakacak değilim.

sevgiler anneler 🙂 

Hakkında Fulya Kuyumcu Teacher

Bir cevap bırakın

3+3 = ? ( 6 )

By commenting, you agree to the Terms of Service and Privacy Policy.

dini sohbetler sohbet elektronik sigara islami sohbetler islami sohbet muzik indir islami sohbet